20 Kasım 2017 Pazartesi

KASTAMONU / KÜRE ERSİZLERDERE KAYALIKLARI ZİRVE YÜRÜYÜŞÜ..


Abana Gezginleri olarak 19.11.2017 Pazar günü Abana'dan saat 10.00 da hareket ile Küre Ersizlerdere köyü Kayalıklarına zirve yürüyüşü yapmak için yola çıktık.Bize bu gezide eşlik edecek olan İnebolu Yürüyen Grubu ile İnebolu ilçesinde buluşarak konvoy halinde hedefe hareket ettik.



Zirve yürüyüşü yapacağımız mevkide iki kardeş köy bulunmakta biri Ersizler köyü diğeri Ersizlerdere köyüdür.İki köyün ortak hikayesi Birinci dünya savaşı,Balkan savaşı ve Kurtuluş savaşına giden yiğitlerin hepsinin şehit düşmesinden sonra köyde savaşa gidecek cenaze namazı kılacak er kalmamasından dolayı isimleri Ersizler ve Ersizlerdere köyleri olarak anılmaktadır.



Bizim bu gün tırmanacağımız Kayalık Zirve Ersizlerdere köyünde burası dağlık,ormanlık,engebeli bir arazi yapısına sahip.Kendi adını taşıyan Ersizlerdere kanyonu da bu köyde bulunmaktadır.
Ersizlerdere köy içinden başladığımız yürüyüşümüz sık ağaçlık kayalık bir patika yoldan devam etti yaklaşık 2,5 saatlik yorucu macera dolu ama bir o kadarda güzel bir parkuru geçerek sonunda Kayalık Zirveye ulaştık.


Bu zorlu tırmanışın sonundaki manzara bizim tüm yorgunluğumuzu aldı yaklaşık 1200 mt.yüksekliğe tırmandığımız Kayalıklar Zirvesinden etrafı gözlemek doyumsuz bir doğanın içinde yaşadığımızı bize bir kere daha hatırlattı.


Zirvede Fotoğraf çekimi dostlarla Eko Turizm üzerine sohbet ve Rehberimizin bulunduğumuz yer ve çevresi ile ilgili bilgileri dinleyip güzel bir yorgunluk attıktan sonra geri dönüş hazırlığına başladık.



Zirve dönüşümüz bu sefer farklı Çam ormanı ile kaplı patikadan 1200 mt den aşağıya keyifli bir şekilde fotoğraflar çekerek Ersizlerdere köyüne geri döndük.
Yaklaşık 5 saatlik bir zaman diliminden sonra acıkan karnımız için hayal ettiğimiz yöreye ait Tarihi Ecevit çorbasını doğal güzelliğe sahip olan Ersizlerdere köyünde Emin Ustanın yerinde içmenin tadına vardık.







Ersizlerdere Eko Turizm Dernek Başkanı Mustafa Çağır Zirveye çıkmamızda bize hem rehberlik yaptı hem bölge ile Eko turizm çalışmaları ile bilgiler sundu.Mustafa Çağır'a teşekkür ederiz.
Keyiffli bir tatil gününde doğayla baş başa olmanın günü keyifli geçirmenin tadı vardık.
Tüm doğa severlere  bu bölgeyide programlarına almalarını tavsiye ederiz...










13 Kasım 2017 Pazartesi

ABANA GEZGİNLERİ YARALIGÖZ GEZİSİ ve DOĞA YÜRÜYÜŞÜ.....

YARALIGÖZ DAĞI (2200 metre)


Türkiye'mizin dört bir yanındaki tepelerin illaki bir hikayesi vardır Yaralıgöz Dağının da böyle bir hikayesi bulunmakta çoğu kimsenin bilmediği bu hikayeyi sizlerle paylaşmak isterim. 
Yöredeki en yüksek tepeye sahip olan  dağımızın belli bölgelerinde yaylalar kurulmuştur.
Bu yaylalara baharın gelmesi ile hayvanlar çıkartılır kışa kadar buralarda yayılırmış.
Hikayemiz burada başlıyor zamanın önde gelen Celepçi Beyi (Celepçi Büyükbaş ve Küçükbaş hayvan ticareti yapan zengin tüccar demekmiş.) hayvanları ile çobanı (çobanın gözü yaralıdır.) dağın belli yerlerinde oluşturdukları yaylara çıkarırlarmış bu yaylalarda yaralı gözlü çoban ve hayvanlar kışa kadar kalırlarmış arada Celepçi Beyi kontrol için yaylaya gelir gidermiş yaylaya çıktığı zamanlarda Eşini ve Kızını da yanında getirirmiş.Celepçi beyin  kızı ve yaralı gözlü çoban gel zaman git zaman bir birlerine aşık olurlar ve zamanla yaralı gözlü çoban ile Celepçi Beyin kızının aşkı dillere destan olur ve bir gün bu aşk öyküsü Celepçi Beyin kulağına gelir çok kızan Bey yaralı gözlü çobanının işine son verir ve kızından ayırır.Çoban dağın zirvesinde bir yere yerleşir burada yaşamaya başlar her gün aşık olduğu kızı bekler bir haberde alamaz ve göremez aylar geçer bu hasrete dayanamayan yaralı gözlü çoban bir gün kendini doruktan kayalardan aşağıya atar ve yaşamına son verir dillerde dolaşan bu yaralı gözlü çobanın hikayesi zamanla efsaneleşir ve bu bölgeye Yaralıgöz adını verirler...


12.Kasım.2017 Pazar günü saat 10.00 da Sonbaharın renk cümbüşünü bizlere sunduğu puslu bir tatil gününde Abana Gezginleri olarak organize ettiğimiz Yaralıgöz Emirseyit düzlüğüne (1800 mt) Mamatlar Mesire Yerine gitmek üzere İnebolu Yürüyen Grup ile birlikte Abana Merkezde buluştuk.



Hareket saatimizde kötü bir sürpriz karşılaştık Abana-Kastamonu yolu Isırganlık mevkisinde Uzun aracın devrilmesi sonucu kara yolunu trafiğe kapatmış.Biraz moral bozukluğu yaşadık ancak hemen  toparlanarak alternatif güzergah aramaya başladık.
Alternatif güzergahımız araçlarımıza uygun olması gerekiyordu 2 Minibüs,5 özel araç toplam 50 kişi ile gidilebilecek  güvenli bir yol arayışımız sonuç verdi ve Yaralıgöze yakın Tezcan köyünde ikamet eden genç bir arkadaşımız bizlere rehberlik yapabileceğini söyledi ve sevinçle yola çıktık.



Yeni güzergahımız Abana-Bozkurt-Bayramgazi köyü-Sakızcılar köyü-Dereyol köyü ve Tezcan köyünden geçerek ana yola Kastamonu yoluna çıktık.Bu yol bize farklı köylerimizi,sonbaharın her türlü tonunu ve biraz da uçurumu bol olduğundan korkuyu da tattırdı..


Sonuçta değişik güzergahtan yola çıkan Abana Gezginleri ve İnebolu Yürüyen Grup ormanın içinden biraz korkulu biraz heyecanlı çok güzel sonbahar renkleri arasında Yaralıgöz Mamatlar Mesire Yerine ulaştık.
Kısa bir yol stresini attıktan sonra 8 km.lik yürüşe başlayacağımız Yaralıgöz Emirseyit düzlüğü (1800 mt) çıktık.Aşırı rüzgar Yaralıgöz Emirseyit düzlüğünde bizleri fazla vakit geçirmemiz engelledi ve kısa fotoğraf çekimlerinden sonra Deresökü Göletine doğru yürüyüşe geçtik.
1800 metreden Çam,Köknar,Ladin ağaçları arasında bol oksijen soluyarak zevkli şarkılı,türkülü,marşlı yaklaşık 2 saat süren bir zaman sonunda Gölete ulaştık.


Gölet etrafında ki kamelyalar da bizlere yemek hazırlığı yapan arkadaşlarımız mangalları hazırlamış sucuk ekmek ayrandan oluşan menümüz zorlu yolculuk ve yürüyüş sonrası açlığımızı gidermemize yardımcı oldu.




Finalimiz bizlere gezimizde eşlik eden Abana Halk Eğitim Merkezi Türk Halk Müziği Korosu ve Öğretmenleri Nursel Şavak Kastamonu Türk Sanat Müziği Korosundan misafirimiz Fazıl Tiftik bizlere Sanat Müziği,Halk Müziğine doyurdular yürüyüş grubunuzunda şarkılara eşlik etmesi ve oyunlar ile gezimiz son buldu.







Gezimizde bizimle olan Abana Gezginleri Grubuna,İnebolu Yürüyen Grubuna ve Abana Halk Eğitim Müdürlüğü Türk Halk Müziği Korusuna ve Öğretmenlerine teşekkür ederiz.
Ayrıca zorlu köy yollarından bizleri hedefimize ulaştıran kaptanımız Efe Tur Erdem Köse'ye teşekkür ederiz.....

8 Kasım 2017 Çarşamba

AZDAVAY-PINARBAŞI DOĞA GEZİMİZ...


Abana'dan sabah 08.00 hareketle çıktığımız gezimizin ilk durağı Seydiler Şerife Başı Kültür Evi Kahvaltı amaçlı molamızda Kültür Evini gezme fırsatı bulduk Tarihi konağı yöresel bir şekilde döşeyerek hem konaklama hem müze amaçlı kullanmaktadırlar.
Şerife Bacı Kültür Evinde Haşhaşlı Revanı ve Banduma illa tatmanız gereken yöresel lezzettir.


AZDAVAY ÇATAK KANYONU CAM TERASI..
Seydiler'den sonra ki durağımız Azdavay İlçe merkezinden yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra Küre Dağları Milli Parkı Çatak Kanyonu girişine geliyoruz.Aracımızı Park alanına bırakarak Küre Dağları Ormanı içine giriyor ve 1500 mt. lik Orman içi parkurundan Cam Terasa ulaşıyoruz.


Kastamonu'ya ve Azdavay'a bir değer katacak olan bu görkemli yapı insanı büyülüyor.
Yükseklik korkusu yaşayanların camlar üzerinde korkuları yüzlerine vuruyor.Ama genede bu adrenalin hazzı veren bu yapıyı insanlar korkularına heyecanlarına rağmen korkuluklarına sarılarak gezmeye çalışması hoş görüntüleri ortaya çıkartıyor.



Cam Terasa gittiğinizde Milli Parklar Rehberi Cemal Kaya'dan Faunası,Florası ve Doğa zenginlikleri hakkında genel bilgi almanızı tavsiye ederiz.



PINARBAŞI HORMA KANYONU..
Gezimize 40 dakikalık bir yolculuktan sonra Pınarbaşı İlçesinden devam ediyoruz hedefimizde Horma Kanyonu bulunmakta.Yağışlı soğuk olmayan güzel bir hava ile Horma Kanyonu girişine geliyoruz sizleri burada adı gibi bir bahçe Saklı Bahçe karşılıyor.


Saklı Bahçe sık ağaçların yaklaşık 1-1,5 mt. yükseklikte kapalı bir ortama dönüşmüş şirin harika bir bahçe.


Ziyaretimizden sonra Kanyona giriyoruz Kanyon yüz yılların oluşturduğu su sürtünmesi meydana gelen kanallar ve kuyulardan oluşmuş suyun rengi sizleri ilk anda ormanın yansıması ile büyülüyor rahat bir şekilde kayalara monte edilen Platformdan 1 km kadar yürüyerek iki sabit bir asma köprüden geçerek güvenli bir şekilde Kanyonu gezebiliyorsunuz.İlla görülmesi gerekli bir doğa harikası..


PINARBAŞI ILICA ŞELALESİ..

Horma Kanyonundan gelen suların oluşturduğu Şelaleye varmak için yaklaşış yarım saatlik bir yol kat ediyorsunuz ve ilk önce Ilıca köyünde aracınızı parka bırakıyorsunuz.


Yaklaşık 1 km. lik ağaçlık alanlar içinden yürüyerek varacağınız görkemli kayalar arasından dökülen her mevsimi ayrı güzel renklere bürünen bazen mavi bazen yeşil olan suyu sizi büyülemek için bekliyor.

Her ne kadar yaz aylarında önündeki havuza girmek yasak olsa da buz gibi suyuna girmeye çağırıyor gibi Ilıca Şelalesi doyumsuz bir doğa bir birini böylece tamamlamış oluyor...


Sabah 08.00 başlayan yolculuğumuzda dört ana durağımız vardı.
1-Seydiler Şerife Bacı Kültür Evi güzel kahvaltısını,Bandumasını ve Haşhaşlı Revaniyi mutlaka yemenizi öneririz.
2-Azdavay Çatak Kanyonu Cam Terası Dünyanın 4.büyük kanyonunu cam terastan seyretme ayrıcalığını yaşamanızı tavsiye ederiz.
3-Horma Kanyonu yüz yıllar öncesinde olan 17 şiddetindeki deprem ile oluşan yarılan kayalar kanyonu meydana getirmiş bu heyecanı yaşayın deriz.
4-Ilıca Şelalesi Horma Kanyonun sularının Ilıca köyü yakınından yüksek kayalar arasından düşmesi ile oluşmuş bir görsel eser olarak karşınızda bizden tavsiye mutlaka görün deriz.











7 Kasım 2017 Salı

SONBAHARDA YEDİGÖLLER ve BİZ...



Sonbahar mevsiminde gidilebilecek en güzel yerlerden biri olan Yedigöller'e Abana Gezginleri olarak Kastamonu/Abana İlçemizden sabah 05.00 de hareket ettik.İki minibüs ile çıktığımız yolda 30 kişilik grubumuzla ilk durağımız Safranbolu Konarı Gölünde kahvaltı molamız.



Konarı Gölünden kısaca bahsetmek gerekirse iki ayrı kaynaktan oluşmaktadır.Biri sıcak su kaynağı diğeri de soğuk su kaynağıdır.Gölün sıcaklığı Yaz ve Kış 23 derecedir.Gölün derinliği 6.20 cm.debisi saniyede 70 litredir.Suyun şifalı olup bir çok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir.



Konarı Gölünün gölünün de bir hikayesi var Konarı Beyinin oğlu ile Yörük Beyinin kızı birbirlerine aşık olur.Konarı Beyi Yörük Beyinden kızını ister.Yörük oldukları için burada kalıcı olmadıklarını,biricik kızının hasretine dayanamayacağını düşünerek vermeyeceğini söyler.İki genç bunu duyduklarında gizlice gölde buluşup kaçmayı planlarlar önce delikanlı göle gelir saatlerce beklemesine rağmen kız gelmeyince kendini gölün derin sularına bırakır.Daha sonra kız gelir yavuklusunu suda boğulmuş görünce oda kendisini göle atar.Şu anda gölde bulunan ördekler bu iki aşığı temsil etmektedir.



Yolumuza devam ediyoruz hedefimiz Yedi göller.Abana'dan en kısa yol Batı Bolu yolundan ayrılarak köy içinden Yedigöller tabelasını takip ederek 42 km. sonra hedefe ulaştık.



Abana'dan Yedigöller yaklaşık 400 km. ve yol 5 saat sürmekte.Birkaç sene öncesine kadar,Bolu Yedigöller arasındaki yol çok kötü olduğu için daha uzun sürüyordu ancak yola asfalt dökülmüş şu an dönemeçli ve dağ yolu olmasının dışında hiç bir sıkıntısı bulunmuyor.Yolun sonunda karşılaşacağınız manzaralar çektiğiniz sıkıntının boşa gitmediğini göstermekte.


Önceden Milli Park içinde mangal yakılıyormuş ama bu yıl alınan bir kararla yasaklanmış ve çok doğru bir karar verilmiş.Onun için yemek işini yanınızda getireceğiniz aperitif gıdalar ile çözebilirsiniz.Yedigölün etrafında patika yollar ile dönülüyor ve göller arasında Arnavut kaldırımlı arabaların da geçebildiği yollar bulunuyor bu yollarda yürüyüş yapabiliyorsunuz.İçeride göller dışında neler var derseniz Şelale,Bataklık,Özel Ağaçlar ve Gülen Kayalar var.


İçeride tüm göllere araba ile ulaşım mümkün.Büyükgöl yanında Otopark ve Çadır kamp alanı bulunuyor.Her gölün önünde ismini ve özelliğini anlatan tabelaların bulunduğu görülmekte. 


Göllerin çoğunun üzerinde seyir terası gibi balkonlar bulunmakta.Bu balkonlardan Fotoğraf çekmek ve manzarayı seyretmek doyumsuz oluyor.Yazın yeşilin her tonunun görüldüğü Kayın,Meşe,Çam gibi devasa ağaçların bulunduğu bu tabiat alanlarının Yazı bir başka Sonbaharı bir başka güzel Biz Sonbahar ayında sararan,kızaran yaprakların her tonunu görme şansına ulaştık renk cümbüşü içinde gezimizi yaptık.


Tavsiyemiz bu tabiat alanının görülmesi ve yaklaşık 4-5 saat buraya vakit ayrılması renk yansımalarının suya düşmesini doğa içinde bol oksijen alarak güzel bir gün yaşamanızı dileriz.